Rap günümüzün şiiri demek şairlere haksızlık.
Rap müzik her ne kadar reklamlardan filmlere kadar pek çok alanda karşımıza çıksa da ‘yeraltı’ ortamı çok daha zengin. İşte bu dünyanın en önemli isimlerinden Da Poet ilk bandrollü albümünü çıkarttı.
İngilizceyle ilk tanıştığınızda şu ‘the’yı telaffuz etmek zorunuza gitti mi? ABD’nin siyahileri de aynı zorlukla karşılaşınca ‘da’ deyip geçmişler. Da Poet’in ‘Da’ sı oradan. Kalanını onda dinleyelim: "Lisede grafitti de yapıyordum, bir ismim olması lazım. Sözlüğü açtım baktım ismimin karşılığında ‘poet’ yazıyor. ‘Bunu yazacağım hem kolay dört harfli’ dedim. Ama şu an isim seçseydim Da Poet’i seçmeyebilirdim." Underground rap ortamının en ünlü adlarından Da Poet’le kısa bir süre önce ilk bandrollü albümü dolayısıyla konuştuk. "Rap lirikal grafittidir, grafitti de görsel raptir diyebiliriz çünkü ikisi de protesttir. Ben ismimi ya da grubumuzun ismini yazıyordum: DSK. Bunu Doğal sayılar kümesi olarak da okuduğumuz oluyor, Dark Side Kings olarak da. DSK bizi bir araya getiren üç harfti. Ben 2006’dan sonra hiç illegal boyamadım, daha doğrusu herkes yakalanmıştı, sıra bana gelmek üzereydi öyle bıraktım."
Ceza, Fuat, Patron, Emre Baransel gibi isimlerin albümlerinde imzasını gördüğümüz Da Poet müziğin bulunduğu bir evde büyümüş, babası bağlama çalarmış. O da sazı eline almış. Sadece müzik de değil. "Babam bütün kitaplarını odama koydu, küçüklüğümden beri okurum. En son Chuck Palahniuk’un Tıkanma’sını okudum" diyor ki, müzisyenlerde alışık olmadığımız şeyler bunlar!
Ya rap? "Ergenlikteki aidiyet arayışı içinde başladı ama artık benim bir parçam oldu. Raziel, Mozole ve Mirach’la birlikte yaptığımız Sert Ünsüzler adlı EP çok sevildi. Önce de Patos Music Project Yarışması’na, ardından da Freestyle King Yarışması’na katıldım, ikisinde de birinci oldum. Sürekli underground albümler yaptım. Albümleri sırtıma vurup konserlere gittim" diye anlatıyor.
Ona Fuat’ın "Ölmeden kimse yeraltında değil" dediğini hatırlatıyorum: "Yeraltı müzik nedir? Popüler olmayan, belirli bir kesim tarafından bilinip dinlenen, popüler olaylara karşı bir duruşu olan müzik anlamına gelir. Ben şimdi bandrollü albüm yaptım, Serdar Ortaç da yapıyor. İki raf ötede duracak ama aynı şeyi yapmıyoruz biz. Bu biraz mantaliteyle alakalı bir durum. Bir tercih meselesi. Eskisi kadar öfkeli değilim ama dünyayı eleştirmemek mümkün değil benim için." Albümde rapin önemli isimleri Ceza ve Fuat da var. "12-13 yaşındayken onların konserlerine gidip resim çektirmişliğim falan var. Daha önce Ceza’nın Evin Delisi albümünde onunla söyledim" diyor. Da Poet sadece sözle uğraşmıyor, altyapı da yapıyor. "Daha aktif olduğum alan orası. Aslında elinizle tempo tutarak da söyleyebilirsiniz ama ben müzik kısmını da önemsiyorum" diyor. Rapin zamanımızın şiiri olduğu iddiasıyla ilgili fikirlerini sorduğumda ise şöyle cevap veriyor: "Rap yazacak insanın şiirle ilgili bir fikrinin olması gerek diyor. Bugünün şiiri demek şiirle uğraşan insanlara haksızlık olabilir."
Da Poet’e bir diğer sorum da ABD’de çok yaygın olan, suç kültürünü yansıtan ‘gangsta rap’le ilgili oluyor. Cartel elemanlarıyla yaptığımız röportajda onların "Gangster eline mikrofon almaz" dediğini söylüyorum. "Ben Gangstrap’ten hoşlanmıyorum. ABD’deki adamlar doğduğundan biri bunu duyuyor, gangster adamın bununla uğraşması normaldir. Örneğin İbrahim Tatlıses rap yapıyor olsa gangstarap yapıyor olurdu. ‘Kız ben seni vurmaz mıyam?" falan diyor her ne kadar sevimli bir adam olmaya çalışsa da" diye cevap veriyor.
Cartel’in yeni albümünü dinlemeseydim keşke
Da Poet’e Cartel’in yeni albümünü sordum "Küçükken anneme Cartel tişörtü alsana dediğimi hatırlıyorum. Son albümlerini keşke dinlemeseydim, keşke çocukluğumuzda tişörtünü almak istediğim grup olarak kalsaydı aklımda. Hiçbir popülariteye ihtiyaçları yokken sanki böyle bir ihtiyaçları var gibi davranmışlar."
|