Ceza - Haber Türk Röportajı

[єραcк]

"Bu ülkede rap benim sayemde dinlenir oldu"

Ceza, daha edebi bir jargonla hazırladığı "10. Köy"de bekliyor dinleyenlerini

Uzun bir aradan sonra ‘10. Köy’ adlı albümüyle geri dönen Ceza, bu albüm için “Hayatta en son gördüklerimin sureti” diyor. Türklere rap müziği sevdirmek için çok çaba sarf ettiğini düşünen Ceza, nihayetinde bunu başardığı için de kendini mutlu sayıyor. Kendini Türkiye’deki rap müziğin lokomotifi olarak değerlendiren Ceza ile hakkında merak edilenleri konuştuk...

*"10. Köy" albümünü diğerleriyle kıyaslarsan neler söylersin?
Hayatta en son gördüklerimin sureti oldu bu albüm. Rap dinlemeyen insanların da ilgisini çekebilecek bir çalışma oldu. Neticede, benim çalışmalarımın büyük bir kısmı rap müziği bilmeyen bir ülkeye rap’i sevdirmeye yönelikti. Bunun için birçok yol denedim ve başarılı olduğumu düşünüyorum.
*Rap’i herkese sevdirmek için orasını burasını tıraşlamıyorsun değil mi?
Asla! Rap’in underground ruhu ve sertliği her zamanki gibi yerli yerinde.
*Albümdeki parçalar aynı çatıda toplanmış başka başka haykırışlar gibi...
Bunun olmasını istedim. Müzikal olarak sebebi farklı aranjörlerle çalışıyor olmamdan kaynaklandı. Fabrika malı gibi tek bir yerden çıkmadı.

ZENCİLERE RAP YAPTI

*Yurtdışında sürekli konserler veriyorsun. Seninle ilgilenenler var mı, yoksa öylesine konserler mi?
Bunun değerlendirmesini ben yapamam, ama 300’e yakın konser verdim Avrupa ve çevresinde. İnsanlar beni severek dinliyor ve eşlik ediyor.
*Amerika’da da bir konser verdin. Siyahi rap dinleyicilere Türkçe rap dinletmek çok acayip olsa gerek!
(Gülüyor) Evet, ama kötü olmadı. Ve onlar kolay kolay bir şey beğenmez. Neticede o topraklarda doğmuş, onlara ait bir müziği yapıyoruz. Ama konser bittikten sonra yanıma gelenler iyi iş çıkardığımı söyledi. Üstelik bu adamlar hiçbir zaman İngilizce rap dışında bir şey dinlememiş tipler, anlamadıkları dilde rap’i sevmeleri büyük bir başarı.
*Popülerliğin ve popüler düetlerin yüzünden seni dışlayan bir kitle olduğu bir gerçek. Rap’çi misin, popçu musun? Söyle de herkes rahatlasın...
Bugün, rap camiasında da birçok kişi benim sayemde bir yerlere geldi. Ben onlar için değil, rap için bir şeyler yaptım, ama dolaylı olarak onlar için de oldu. İlk yaptığım düet, Candan Hanım’Ia (Erçetin) ‘Şehir’ şarkısına oldu. O düetten önce ben de bu tip şeylere tamamen karşıydım. Ama düşünceler geliştikçe gördüm ki, müzik öyle bir şey değil.
*Bu düetler stratejik hamleler miydi?
E biraz öyleydi. Candan Erçetin’i ya da Sezen Aksu’yu dinleyen insan rap dinler miydi? Ama şimdi dinliyorlar. Mercan Dede düetimi düşün, asla bir araya gelmez iki dinleyici kitlesi buluştu. Rap bu ülkede benim sayemde dinlenir oldu.
*Lügatinde küfür yok, fakat küfürden daha keskin cümleler var...
Kesinlikle küfür kullanmam, hep mecazi anlamlar, benzetmeler, taşlamalar ve eleştiri kullanırım. Küfür yerine bunları kullanmak zekâ gerektirir. Daha önce
de bunu yapardım ama daha amatörce olurdu. Gittikçe sözlerim edebileşiyor.

"SÖZLERİ UNUTUNCA KOPYA ÇEKİYORUM"

*Son albümünde sözler çok uzun, hafızanda tutabiliyor musun?
Unuttuğum zamanlar oluyor, ama konserde dinleyicilerimden kopya çekiyorum; onlar unutmuyor.
*"Bir Minik Mikrofon" şarkısında “Seks-i Memnu” diyerek dizilere laf atıyorsun. Senin hayatının hiç dizi tadında geçtiği olmadı mı?
Olmaz mı hiç, oldu tabii. Aşklar, entrikalar, yoksulluklar, ölümler, ayrılıklar. Ama hiçbir dizide olduğu gibi uzun ve sıkıcı olmadı.
*"Aşk-ı Memnu"yu hiç mi izlemedin peki?
İzledim (gülüyor). Denk geldiğimde baktım neler oluyor diye. Ama benim lafım orada oynayan oyunculara değil. Hepsi çok saygıdeğer insanlar. Ben durumun kendisiyle uğraşıyorum. İzleyicilerin gerçekle sahteyi karıştırmalarına lafım var...

"PİYASAYI BEN CANLANDIRIYORUM"

*Rap dünyası daha çalkantılıydı, şimdilerde ise kimsenin sesi çıkmıyor sanki...
Genelde benim albüm çıkardığım dönemde etrafta bir canlanma oluyor. Yakında Ayben’in, Fuat’ın ve Killa Hakan’ın albümleri çıkacak. Her gün bir albüm çıksın ki, rap sektörü oluşsun; yakında o da olacak.
*Yeni çıkacak olan rap’çiler senin desteğini almadan bir şey olamayacakmış gibi bir izlenim var; rap Ceza’da tekelleşmiş gibi...
Hiç öyle olsun istemiyorum aslında. Herkes özgün şeylerle bir yerlere varabilir. Özgün iş çıkarabilenler var olabilir. Bu işte başarılı olmanın bazı kriterleri var; yazabilme kabiliyetin olacak, ritim duygun olacak, vizyonun geniş olacak ve en önemlisi duygu olacak. Kimisi yıllarca sanat dersleri alır ama içinde sanat yoktur, ondan hiçbir şey çıkmaz. Yıllarca akademilerde okuyup bir enstrümanı çalan adamla hiç eğitim almamış adam aynı düzeyde enstrüman çalabiliyor. Bence bunun içteki duygularla ilgisi var.
*Senden bir tane daha olmaması avantaj mı, rahatlatıcı bir duygu mu?
Hayır değil, ben her zaman rap’i daha çok sayıda insanın yapmasını istedim. Eskiden bir rekabetimiz vardı, hepimiz bir numara olmak istiyorduk, ama şimdi öyle bir şey yok. Rap yapan daha fazla insan olsun istiyoruz.

"ETKİLENMEMEK İÇİN TAKİP ETMİYORUM"

*Okuduğun kitaplar hangileri? Takip ettiğin ozan ya da şairler var mı?
Hiçbir şey takip etmiyorum, çünkü etkilenmekten korkuyorum. Eğer bir söz benim aklıma takılırsa onu bir yerde kullanırım. Bunu hoş karşılamıyorum. Bu albümde “Baklava gidiyorsa bana ne, benim eve gidiyorsa sana ne” diye bir replik var, o da Nasrettin Hoca’dan. Bunu herkes bildiğinden kullandım. Diğer yandan okumuyorum ki, saf kendi düşüncelerimden çıkan fikirler olsun. Nazım Hikmet’in iki kitabını aldım, okuyordum, öyle güzel cümlelerle karşılaştım ki okumayı bıraktım. Ben yazan biriyim, yazdıklarımın başkasının yazdıklarından
etkilenmesini istemiyorum, bu Nazım Hikmet bile olsa.