





![]() |
#1 |
![]() ÇANKIRI
Bir yönden Acıçay, öte yönden Tatlıçay, döner dolaşır, bir vadide birleşerek Kızılırmağa dökülür. İşte, acıyla tatlının birleşip kaynaştığı bu yerin az ötesinde, acı - tatlı günler görmüş, destanlar yüklü bir şehir var: Çankırı... Çankırı adı eski Hitit metinlerinde Gankıra diye geçiyor. Bu da tiftik keçisi şehri anlamına geliyor. Bugün de, Çankırı ve çevresinde tiftik keçisi sürülerine bol bol rastlanır. Ankara keçisi denen ve asıl kaynağının Ankara olduğu söylenen tiftik keçilerinin, Ankara'ya çok uzak olmayan Çankırı ve bölgesinden türediğini, bu yüzden Çankırı'ya "Tiftik Keçisi Şehri" dendiğini tarihler yazıyor. Sonraları Çankırı, Roma devrinin "Galatia" bölgesinde, yüksek bir tepe üzerindeki sağlam kal'ası ile tanınıyor. Bizanslılar devrinde İslâm orduları birkaç kez bu kal'ayı kuşatıyorlarsa da almak mümkün olamıyor. Malazgirt Zaferi'nden sonra, Anadolu şehirlerini teker teker fetheden Türk akıncıları, Gankıra Kal'ası önüne geldikleri zaman, bir an için duraklıyorlar. Kal'anın Bizanslı tekfuru: - Bu kal'ayı fethetmeye kimsenin gücü yetmez. Türkler, Bizans'ı fethedebilirler, Gankıra'yı asla, diyor. O öyle diyor ama, beri yanda, Alp Arslan'ın ünlü komutanlarından Melik Ahmed Danişmend Gâzi'nin güvendiği bir yiğit var. Emir Karatekin diyorlar ona. Çankırı'ya gelinceye dek çok kal'alar "Aman.." demiş, kapılarını açarak önünde diz çökmüşler. Çankırı'nın fethi ona verilmiş bu kez. Dinler mi Bizans tekfurunu? 1084 yılına doğru, Emir Karatekin, Çankırı Kal'asını da fethediyor. Bu başarısına karşılık şehrin valiliği kendisine veriliyor. Gankıra ondan sonra "Kangırı" adını alıyor. Emir Karatekin, bir Haçlı akını sırasında, kal'asını savunurken şehit oluyor. Onu Çankırı Kal'asına gömerek üzerine bir de türbe yaptırıyorlar. Destanlar içinde bir türbe ve kal'asını bekleyen şehit. Şair Çağlar, onu bir kez daha dile getiriyor: Soluyup kesik kesik Rengi yüklenir, çöker. Kervandır çanı eksik Çankırı'da tepeler. Geceyle başlar akın, Ordulaşır bağ, ekin, Doğrulur Karatekin, Der benimdir buralar... Çankırı, Danişmendoğullarından sonra, Selçukluların eline geçiyor. Selçuklu Sultanı Birinci Alâeddin Keykubad'ın lalası Cemaleddin Ferruh, devrin en büyük Tıp Fakültesi ve Hastanesi olan "Dar'üş-Şifa" yı yaptırıyor. Selçuklulardan sonra Çandaroğulları'na, ondan sonra da, Yıldırım Beyazıd'ın eliyle Osmanlılara geçen Çankırı, Kanunî Sultan Süleyman'ın yaptırdığı Süleymaniye Camii ile süsleniyor, bir sancak merkezi olarak idare ediliyor. Çankırı adı üzerine halkın da söyledikleri var. Bir söylentiye göre, şehir halkı, daha çok ticaretle uğraşır, develerle mal taşıyarak kervan düzerlermiş. Çankırı ve çevresinde, dağ-taş, ova-bayır deve çanlarıyla çın-çın inlermiş. Bu yüzden şehre "Çankırı" demişler. Bir başka söylentiye göre, bölgede Bizans artığı çok kiliseler varmış. Çan sesleri tüm yaylaya yayılır, ta uzaklardan duyulurmuş. Aslında, ilk adı Kangırı, bir aralık Kengürü olarak da söylenmekteyken, 1925 yılında Büyük Millet Meclisine verilen bir öneri ile şehrin adı "Çankırı" ya çevrilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
Benzer Konular | ![]() ![]() |
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
s.a tüm çankırı dostları | kuddusi | Tanışalım-Kaynaşalım | 2 | 05-11-2010 09:37 PM |
Çankırı crew !!!!!!! | ƒυякαη | MC's | 4 | 11-17-2009 05:49 PM |
Çankırı Grafiti :) | Sfenks | Çöp Kutusu | 1 | 06-16-2009 11:02 PM |
slm çankırı ahalisi | Bi-ZaR | Tanışalım-Kaynaşalım | 22 | 01-04-2008 05:25 PM |
çankırı underground rap | aLLy-G | Çöp Kutusu | 7 | 01-02-2008 12:54 AM |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|